Türk moda endüstrisinin 2023’de 19,3 milyar dolarlık ihracatında en çok katkısı olan İHKİB üyelerine ödülleri İstanbul’da düzenlenen törenle verildi. Törende konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve İstanbul Hazır giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, Türkiye’nin hazır giyimde küresel oyuncu olduğunu hatırlattı.
Dünyanın altıncı, Avrupa Birliği’nin (AB) üçüncü büyük tedarikçisi konumunda bulunduklarını anlatan Gültepe, “Üretimde olduğumuz kadar markalı ihracatta da önemli bir yerdeyiz. Moda markalarımızın 100’ü aşkın ülkede üç binden fazla mağazası, binlerce satış noktası bulunuyor” dedi.
İstanbul’u küresel moda merkezi yapma hedefine adım adım ilerlediklerini belirten Gültepe, “Şubat ayında beşincisini düzenlediğimiz IFCO’da ziyaretçi rekoru kırdık. Fuarımızda 159 ülkeden 38 bin 500’ü aşkın ziyaretçiyi ağırladık. Mart ayındaki TEXHIBITION Fuarı’nı 110 ülkeden 30 bin profesyonel ziyaret etti. Kelimenin tam anlamıyla iki büyük başarı öyküsüne imza attık. Hem IFCO’nun hem de TEXHIBITION’ın ‘prestijli fuarlar’ kapsamına alınması zamanının çoktan geldiğini düşünüyorum” diye konuştu.
“Girdi fiyatı ne kadar artıyorsa kur da o oranda artmalı”
İhracatçının güncel sorunlarına da değinen Mustafa Gültepe, neredeyse tüm sektörlerin zorlandığı bir dönemden geçtiklerinin altını çizdi. Özellikle hazır giyim ve tekstil gibi emek yoğun sektörlerde ciddi sorunlar bulunduğunu anlatan Gültepe, “Yaşanan sıkıntıların başlıca iki nedeni var. Birincisi küresel pazarlar daraldı. Ama bizim asıl sorunumuz yüksek maliyet artışları. Avrupa’dan daha pahalı bir ülke haline geldik.
Özellikle emek yoğun sektörlerde rekabet gücümüzü büyük ölçüde kaybettik. Çünkü içeride maliyetler artıyor ama kur aynı şekilde hareket etmiyor. Örneğin nisan ayında üretici fiyatları yüzde 3,6 artarken dolar kuru geriledi. Her fırsatta dile getirdiğim talebimizi tekrarlamak istiyorum. Maliyet artışları ve kur paralel hareket etmeli. Yani bir ay girdi fiyatlarımız yüzde üç arttıysa kur da o oranda artmalı. Aksi takdirde pazar kaybediyoruz” ifadelerini kullandı.
2023’te ihracatta daralma yaşandığını hatırlatan Gültepe, “Bu yıl da pazar kayıpları yaşıyoruz. İlk dört aylık ihracatta yaklaşık üzde 14 eksideyiz. Ne yazık ki ithalat büyük bir hızla artıyor. İlk çeyrekte hazır giyim ithalatında yüzde 21,7 artış var. İhracatın daralıp ithalatın artması bizim için üretim ve istihdam kaybı anlamına geliyor. Kapasite kullanımları yüzde 65-70’lere geriledi. Hazır giyim ve tekstilde geçen yıl yaklaşık 200 bin istihdam kaybettik” dedi.
“Hazır giyim sektörümüz göğsümüzü kabartmaya devam ediyor”
Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar da Türkiye’nin kendi hazır giyim markalarıyla da küresel piyasalarda yer edindiğinin altını çizerek, “Hazır giyim sektörümüz göğsümüzü kabartmaya devam ediyor. Tekstil ve hazır giyim 40 yıl önce başlayan ihracata dayalı büyüme yolunda öncü sektörlerimizdi. Bu sektörlerimiz gerek istihdamları gerekse katma değerli üretimleri ile ülkemizin ihracat kültürünün oluşmasına ve Türk malı algısının uluslararası alanda geliştirilmesine katkı sağlamayı sürdürüyorlar. Tekstil ve hazır giyim özelinde sürdürülebilir ve döngüsel ekonomiye uyum sürecini yakından takip ediyor ve aktif sorumluluk alıyoruz” dedi.
“İkinci yarı daha iyi geçecek”
Mustafa Gültep, ihracatçı için finansmana erişimde de sorunların devam ettiğini bildirdi. Eximbank’ın eski günlük limitlerine dönmesini beklediklerini ifade eden Gültepe, “Küresel rekabet yarışından tamamen kopmamak için acil desteğe ihtiyacımız var. Bizim de verimliliğe ve katma değerli üretime odaklanmamız gerekiyor. Daha önce de çeşitli badireler yaşadık ve hepsinden güçlenerek çıkmayı başardık. Bu dönemi de bir şekilde atlatacağımızdan hiç şüphem yok. Nitekim Süveyş krizinin etkisiyle nisandan itibaren siparişlerde bir hareketlenme var. Avrupa’da talebin açılmasıyla ikinci yarının daha iyi geçeceğine inanıyorum” diye konuştu.